Hazırlayan: Hasan Hüseyin Çelikcan
Kuşsaray Çorum’un 15 km doğusunda, Çorum-Samsun karayolunun güneyinde kurulmuş bir köydür. Köyün bulunduğu yerin rakımı 1010 metre, batısında yer alan „Kale“ isimli tepenin rakımı 1196 metredir. (Bu rakamlar 1962 yılında harita ekiplerince belirlenmiştir.) Kalenin tepesinde çok eski çağlardan kalma olduğu sanılan harabeler ve ören yerleri (Eski yapı kalıntısı) bulunmaktadır. Köyün güney-batısı tamamen dağlıktır. Bu dağlık alanda çoğunlukla fundalıklar, yer, yer yabani meyveler, ardıçlıklar, tepelere doğru meşelikler yer alır. Kalenin arkasında bulunan ve dağlık alanın kuzeye bakan yüzü ile yerel adı „Fındıklı“ olan bölüm tamamen meşeliklerle kaplıdır. Köyün kuzey tarafı ile doğusu, adı „Düvenci Ovası“ olan düz bir ovadır. Ekilebilir arazinin çoğu bu bölgede bulunur.
Söylentilere göre bugün köyün ortasında bulunan „Büyük Pınar“ın yerinde, köyün kurulduğunda büyük bir kaynak su bulunmaktadır. Köyün içinde, güneyinde ve Elvançelebi köyüne doğru uzanan dağlık bölgenin eteklerinde birbirine benzeyen 3 adet su kaynağı vardır.
Bunlardan birincisi köyün güneyinde ve dağlık bölgenin eteğinde bulunan „Sağmaca“ kaynağıdır. Geçmişte alt yanlarındaki değirmenleri döndürecek kadar güçlü olan kaynak, Danıştay kararıyla Çorum Belediyesinin eline geçmiş ve o güzelim doğal yapısı ve görünümü kaybolmuştur. Yine de alanda bulunan su ve çevrenin doğal güzelliği nedeniyle yöreye önemli bir piknik alanı olarak hizmet vermektedir. Ayrıca, köylülerimizce geliştirilen Alabalık tesisleri de bu turistik yapıya katkıda bulunmaktadır.
İkincisi Sağmaca’nın güneyinde ve yaklaşık 2 km uzaklıkta bulunan „Ulupınar“dır. Ulupınar Elvançelebi köyünün arazisi içinde bulunmaktadır ve suyu bol olan bir kaynaktır.
Üçüncüsü de kalenin eteğinde, köyün kurulduğunda oldukça güçlü olduğu söylenen, bugünkü köy çeşmesi olan „Büyük Pınar“ın olduğu yerdeki kaynaktır.
Bu kaynakla ilgili olarak, 1897 (1313) doğumlu Hüseyin Çelik (Gavurgacı, amcam) çocukluk anılarını defalarca şöyle anlatmıştı: „Kaynağın önüne üç adam boyu hendek kazıldı. Önüne büyük bir duvar örüldü. Usta (anlatanın ifadesi gavur) tarafından kuyu gibi yapılarak üstü kapatıldı ve önüne pınar yapıldı. Usta üç gün içinde çeşmeniz akacaktır dedi. Gerçektende üçüncü gün çeşme akmaya başladı.“ şeklinde anlatmıştır.
Zaman, zaman yapılan tamiratlarda çeşmenin suyunun çok derinlerden yüzeye çıktığı görülmekte, çeşmeden aşağıda bulunan bahçelerde su sızıntıları ve kaynakları bulunmaktadır.. Bunlar yukarıda ki anlatımı doğrulayan kanıtlardır.
Diğer iki su kaynağın isimleri olduğu halde bu kaynağın adı yoktur. Bu kaynağın adının „kız sarayı“ „kuşsaray“ isimlerinden esinlenerek bu isimde olduğu ve orada kurulan köyün bu adı aldığının düşünülmesi yanlış olmasa gerektir.